01 Ara Sporda Ekonomik Fırsatlar ve Kariyer Fırsatları
Sporda ekonomik fırsatlar, özellikle elit sporcuların spor aracılığıyla toplumsal hayatta yaşama olasılıkları bulunan dikey hareketlilik bağlamında ele alınmaktadır. Elit sporculuk, dikey toplumsal hareketliliğe olanak sağladığı gibi bireylerin toplumsal sermayelerinde de farklılaşmaların oluşmasına ve yaşantılarının dönüşmesine neden olmaktadır. Modern toplumu kendisinden önceki toplum türlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri, dikey hareketliliğe ilişkin geçmişte olduğu gibi kısıtlamaların bulunmuyor oluşudur. Dikey hareketliliğin gerçekleştiği toplumlar genel olarak açık toplumlar olarak nitelendirilmektedirler. Burada bireyler kendi geleceklerini kendileri inşa edebilme olanaklarına sahiptirler ve sporun kendisi de bu kariyer inşa etme türlerinden bir tanesi olarak son derece dikkat çekicidir.
Bourdieu’ya göre alt toplumsal sınıftan gelen bir birey için spor, kişinin toplumsal ve ekonomik statüsünü belirlemede önemli bir araçtır. Elmas, “Ah Bir Futbolcu Olsak” isimli çalışmasında bu durumu şöyle açıklamaktadır: “Spor, bir tür toplumsal ayrıcalığın alameti olarak öne çıkar ve yetenekli alt ve alt orta sınıf mensubu bireyler için bulunduğu sınıftan kaçış ve yukarı hareketliliği sağlayan bir araç olarak görülür. Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, dâhil olunan sınıf ve tercih edilen spor arasındaki ilişkidir. Çocukluk döneminin başından itibaren bireylerin bir spora katılabilme ve yer alabilme şansı toplumsal hiyerarşide aşağı sınıflara gidildikçe çarpıcı bir şekilde düşer. Dolayısıyla alt sınıf mensubu çocukların ve gençlerin düşük olan katılma ve yer alabilme şansı yüzünden spor (futbol) yoluyla dikey hareketlilik (sınıf atlama) fırsatları da daha düşük bir ihtimaldir”.
Öte yandan kapitalist üretim biçimi sadece ürettikleri üzerinden değil, aynı zamanda pazarladığı hayaller üzerinden de varlığını sürdürebilmektedir. Bu açıdan yoksul çocukların, gençlerin sınıf atlama hayallerinin her daim canlı tutulabilmesi son derece önemlidir. Elmas, çalışmasında olumsuz noktalara da vurgu yapmaktadır: “Kapitalist spor anlayışı ve modern kapitalizmin kurumları, fakir ama yetenekli olanların çok azına engelsiz bir sınıf atlama ve itibar kazanma fırsatını önerirken geri kalan tümünü kitleleri ‘eğlendirmesi’, eğlendirirken de kulüplere kâr getirmesi için kullanmaktadır”. Sporun kariyer fırsatları sunuyor olması önemlidir ancak bu arada gözden kaçırılmaması gereken sporla birlikte sürdürülmesi gereken eğitim olgusu arasındaki adeta uzlaşmaz şekilde yaşanan çelişkidir. Sportif bir kariyer uğruna eğitimden uzaklaşan bireyler, ilerleyen aşamalarda yaşanabilecek olumsuz gelişmeler karşısında tamamen çaresiz bir konuma sürüklenebilmektedirler. Bir başka ifadeyle, kariyer fırsatları hayatlarının ilerleyen aşamaların-da kabusları haline de dönüşebilmektedir. Çünkü, sporun içerisinde beklenilmeyen sakatlıklar ve yaralanmalar da söz konusudur. Bu durum sporcuların aktif sportif hayatlarının son bulmasına yol açmanın yanı sıra geleceklerini de belirsiz bir hale büründürebilmektedir.
Kariyer Fırsatları
Küresel spor endüstrisi geliştikçe farklı spor dallarında mücadele edebilecek olan sporcu talebi de artmaktadır. Buna karşın tüm artışlara rağmen kariyer fırsatları da var olan ekonomik yapı ile yakından ilintilidir. Aktif sporu noktalayan bireylerin başta antrenörlük olmak üzere, köşe yazarlığı, yorumculuk, federasyonlarda görev alma gibi farklı alanlarda çalışabilme olanakları da artmaktadır.
Bir diğer önemli nokta sporun, gündelik hayat içerisinde bireysel kimlik göstereni olarak daha çok kullanılmaya başlanmasıyla birlikte fit olmak, sağlıklı kalmak ve kilo vermek gibi farklı gerekçelerle spor salonlarına koşan bireylerin sayıları da artmaktadır. Spor alanında istihdamın yeni kapıları olarak spor salonları, bireysel antrenörlük uygulamaları gibi düzenlemeler de hem spor yapmayı sürdürme hem de bunun üzerinden geçimini sağlama konusunda alternatifler olarak görülmektedirler.
Bireylerin Bourdieu’nun belirtmiş olduğu ekonomik, kültürel ve sosyal sermaye türlerini aktif sporculuk döneminde iyi bir biçimde geliştirmeleri, sporu bıraktıktan sonraki hayatlarında da onlara yardımcı olabilecek bağlantıları kurmalarına olanak sağlayabilmektedir. Tabii burada da çok gündemde olan ve popülerliği yüksek bulunan spor dallarında kariyer yapanların diğer alanlara göre şansları çok daha yüksek düzeydedir. Örneğin Türkiye’de futbolu bırakan sporcuların antrenörlük eğitiminin yanı sıra gazetelerde spor yazarlığı ve ekranlarda spor yorumculuğu yapabilme ihtimalleri diğer bütün spor dallarından çok ama çok daha fazla düzeylerdedir. Bu konuda bir diğer önemli husus popüler kültürün yansıması olarak sporcuların ekranlardaki bazı programlarda boy göstermeye başlamaları ve aradan geçen zaman dilimine karşın tanınırlıklarını yenilemeyi sürdürebilmeleridir.
Alıntı
2.Kademe Antrenörlük sporda Psikososyal Alanlar ll
No Comments